17 Temmuz 2021 Cumartesi
News
Kastamonu’nun Seydiler ilçesinde ek gelir getirmesi amacıyla üretimine başlanılan ve kısa sürede büyük rağbet gören çilekte sezonun ilk hasadı başladı.
Seydiler’de vatandaşların başlıca geçim kaynağı olan hayvancılıkla, şeker pancarı ve siyez ekiminin yanı sıra geçtiğimiz yıllarda ek gelir getirmesi için çilek ekimine başlandı. Çilek tarlarında imece usulü hasat gerçekleştirilirken, toplanan ürün satışa sunulmak üzere şehirdeki ve kent dışındaki market ve manavlara gönderiliyor.
Seydiler’de hasadın başlaması nedeniyle Vali Avni Çakır, beraberinde İl Tarım ve Orman Müdürü Fatih Önlem ile birlikte çilek hasadı yapıldığı esnada üreticileri ziyaret etti. Vali Çakır, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından başlatılan “Çilek Yetiştiriciliği Geliştirme Projesi” kapsamında Seydiler’de Cihan ve Ceyhun Hasanbaşoğlu ile Ağlı’da Sümran Guyucu Yalçın, Murat Guyucu ve Mustafa Yalçın’ın bahçelerinde çilek hasadına katıldıklarını kaydetti. Çilek yetiştiriciliği yapan Cihan ve Ceyhun Hasanbaşoğlu ise çilek üretimine 3 yıl önce başladıklarını belirterek, “İlk etapta 3 bin kök çilek dikimi yaptık. Çilek yetiştiriciliğini biraz daha kavrayınca üretimimizi daha da arttırdık. Aroması, lezzeti ve talebin de artması ile bu yıl 4 bin kök çilek dikimi yaptık” dedi.
Çilek yetiştiriciliğine merak ettiğini için başladığını anlatan Cihan Hasanbaşoğlu, “Bir merak ve toprakla uğraşmanın verdiği huzur ile çilek yetiştiriciliğine başladım. Çilek yetiştiriciliği yapmaya her geçen gün hevesim daha da arttı. Lakin çileği dalından yemesi ne kadar tatlı ise problemleri de bir o kadar zor. İlk yıl bizler sadece çilek yetiştirmesini öğrendik. İkinci yılımızda ise çilek yetiştirmeyi öğreniyorsun, zorlukları gözle görülmeyen akar sularına varana kadar ama bıkmamak lazım. Her işte olduğu gibi cefa varsa sefasını da yaşarsın, azmettim ve gayrettim şimdi de alternatif bir ürün edinmiş oldum. Bu sayede artı ailemize ek gelir ve ikinci yılın sonrasında ise bu işi daha iyi yapacağım diye kendime söz verdim. Mesela kendimize her istediğimiz zaman bahçeden gidip alıyoruz. İyide toprak bizden ne istiyor, eksiği fazlası ne var diye toprak analizi yaptırmak ile yeni bir bölmeye başladım” dedi.
Bu yıl 4 bin adet kök çilek diktiğini ifade eden Hasanbaşoğlu, “Bu yıl ve gidişatın güzelliğini görerek yaşamak tarifi mümkün değil. Çilek yetiştiriciliği yapmak isteyen herkese azdan başlayıp çoğaltmalarını tavsiye ediyorum. Hemen pes etmesinler” diye konuştu.
Kaynak: İHA
News
İzmir Büyükşehir Belediyesi, üreticilere destek vermeyi sürdürüyor. Büyükşehir, manda yetiştiriciliğinin yeniden can bularak İzmir mozerellasının dünya markası haline gelmesi amacıyla 2 yıl önce başlattığı destek programı kapsamında bu kez Bergama’da 134 Anadolu mandasını 39 üreticiye hibe etti.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in “Başka Bir Tarım Mümkün” vizyonu doğrultusunda üreticilere yönelik destekler sürüyor. Büyükşehir, yok olmaya yüz tutan manda yetiştiriciliğini yeniden canlandırarak üreticinin ürün yelpazesini genişletmek ve İzmir mozerellasını marka haline getirmek için Bergama’da eğitimlerini tamamlayan 39 üreticiye 134 manda hibe etti. Bergama’da Ayaskent Mahallesinde düzenlenen törene İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mustafa Özuslu, İzmir Köy-Koop Başkanı Neptün Soyer, Bergama Belediye Başkan Yardımcısı Aşkın Uyar, ilçe başkanı ve yardımcısı, belediye meclisi üyeleri, muhtarlar ve üreticiler katıldı.
“Manda üreticiliği topraklarımızın kadim değeri”
Kısa zaman önce Tireli üreticilerle de bir araya geldiklerini hatırlatan Özuslu, “Küçükbaş Hayvancılık Projesi kapsamında gerçekleştirilen 2. etap dağıtımlarımızla birlikte bugüne kadar 17 ilçede yer alan üreticilerimize dağıttığımız küçükbaş hayvan sayısı 30 bini geçti” diye konuştu. Manda üretiminin yaygınlaştırılması amacıyla eğitimler düzenlediklerini ifade eden Özuslu şöyle devam etti: “Manda üreticiliği; yaşadığımız bu bereketli toprakların kadim değerlerinden biri olması ve ekosisteme faydasının en az elde edilen ürünler kadar önemli olmasından dolayı çok önemli. Siz kıymetli üreticilerimizin bu değeri daha da artırmak için var gücünüzle çalışacağınızdan en ufak bir şüphemiz yok. Bugün dağıtılan mandaların üreticilerimize Bergama’mıza hayırlı olmasını diliyorum.”
“Manda dağıtımıyla ekosistem halkaları yerine koyuluyor”
İzmir Köy-Koop Başkanı Neptün Soyer ise, “Mandalar sulak alanda yaşar. Su varsa yaşam var, döngü var. Doğadaki her şey birbirine bağlı. O zincirin halkalarını biz keyfimize göre söküp almışız. Şimdi ise manda dağıtımıyla tekrar o halkaları yerine koyduğumuz bir yerdeyiz. Manda su sever. Manda yetiştirerek tekrar eski sulak alanlarımıza kavuşabileceğimizi düşünüyorum. Mandanın su kıtlığı, kuraklık yaşarken bizi kurtaracağını düşünüyorum. Ekonomiden önce ekolojiyi konuşmalıyız. Bu artık ortada. Doğaya sahip çıkacağız. Ekolojik sistemde insan nerde olduğunu iyi bilecek” dedi.
Üreticilere 1 milyon 300 bin liralık destek
İzmir Büyükşehir Belediyesi, manda üretiminin yaygınlaştırılması amacıyla bakım, besleme, süt sağımı ve elde edilen ürünlerin markalaştırılmasının yanında sürü yönetimi, hayvan hastalıkları gibi konularda eğitimler verdi. İzmir Büyükşehir Belediyesinin Bergama’ya verdiği desteklerle birlikte dağıtılan toplam manda sayısı 268’e, doğan yavrularla ise 318’e ulaştı.
Kaynak: İHA
News
Düzce’de Kurban Bayramı öncesinde Tarım ve Orman Müdürlüğüne bağlı ekipler tatlı üretiminin yapıldığı iş yerleri ile et ürünleri satışı yapan noktalara denetim yaptı.
Kurban Bayramının yaklaşması nedeni ile Tarım ve Orman Müdürlükleri rutin gıda denetimlerine ilaveten Kurban Bayramı öncesi özellikle bayramda yoğun olarak tüketilen ürünlere yönelik denetim yaptı. Tatlı ve pastacılık ürünleri üretimini yapan iş yerleri başta olmak üzere, çikolata ve bayram şekerlemelerinin satışa sunulduğu işyerleri ile et işleme yeterliliğine sahip kasap gibi işyerlerine yönelik il genelinde denetimleri yoğunlaştırdı.
Tarım ve Orman Müdürü Necdet Çiçek, “Tüketicilerimizin sağlıklı ve güvenilir gıdaya ulaşmalarını sağlamak amacıyla İl ve İlçe Müdürlüklerimizde görevli Gıda Kontrol Görevlisi personellerimizin kurban bayramına yönelik denetimlerini yoğunlaştırarak sürdürüyor. Yılbaşından beri yaklaşık 3 bin 731 gıda işyeri denetimi yapıldı. Tüketicilerimiz de birer gönüllü gıda denetçisi gibi hareket ederek, ambalajsız, açıkta satılan, etiketsiz; üreticisi, markası ve gıda kayıt belgesi olmayan ürünleri satın almamaları, ürünlerin son tüketim tarihlerinin geçmemiş olması ile ambalajlarının sağlam ve şişmemiş olmasını dikkatle kontrol emesi gerekiyor. Gıda temininde halk sağlığı ve gıda güvenliği yönünden şüphe duyulan bir konu olduğunda tüketiciler telefonla ALO 174 Gıda İhbar Hattını arayabilirler” dedi.
Kaynak: İHA
News
Isparta’da merkeze bağlı Büyükhacılar köyünde yetiştirilen 169 kiloluk teke, Kurban Bayramı öncesinde 5 bin liraya alıcısını bekliyor.
Büyükhacılar köyünde hayvancılık işiyle uğraşan Ali Ayaz, yaklaşan Kurban Bayramı öncesinde beslediği 169 kiloluk tekesini satışa çıkardı. Yaklaşık 40 yıldır hayvancılık yaptığını belirten Ayaz, daha önce bu ağırlıkta bir hayvana sahip olmadığını söyledi. Ayaz, “150 kiloluk bir hayvanımız olmuştu ancak bunun kadar kilolu görmedik. Bunun ırkı kıl keçisinin en arısı. Farklı bir ırk, kalın bacaklı, büyük kafalı. Bunlar gerçekten güzel kilo geliyor.” dedi.
“5 bin lira istiyoruz”
Bölgede 2 kişinin bu ırkı besleğini belirten Ayaz, kendisinin de bu ırkı tohumluk olarak aldığını söyledi. Kurban Bayramı için tekeyi satmak istediğini kaydeden Ali Ayaz, “Biz normalde canlı olarak kilogramı 30 liraya satıyoruz ama öyle olunca çok büyük para tutuyor. Kurban Bayramı için 5 bin lira istiyoruz. Tartıda 169 kilo geldi. Çok ilgi var. Ama fiyatı biraz yüksek geliyor. Bu dana olmadığı için 7 kişi kesemeyecek, tek kişi kesecek. Bunu alacak kişi merak veya ilgi için alabilir. Ancak onlara satabiliriz” diye konuştu.
“Ağırlığından sürüye uyum sağlayamıyor”
Teke için özel bir besleme yapmadıklarını belirten Ayaz, “Zaten bu hayvan sürümüzde lider. Belki de bundan sonra sürümde bunun rekorunu kırabilecek hayvan çıkmaz. Çok da yaşlı değil daha 4 yaşında. Ağırlığından sürüye uyamadığı için biz bunu satışa çıkardık. Bu aslında tohumluktur” dedi.
“Ne yetiştirici ezilsin ne de alan vatandaş üzülsün”
Hayvanların Kurban Bayramı’nda ibadet için kesildiğine değinen Ayaz, satıcı ve alıcıların bayramı fırsat olarak görmemeleri gerektiğini söyledi. Ayaz, “Ne yetiştirici ezilsin ne de alan vatandaş üzülsün” dedi.
Kaynak: İHA
News
Antalya’da 14 yıl önce eşine destek olmak için 4 bileziğini satıp hayvancılık işine girerek milyonluk servetin sahibi olan 42 yaşındaki 3 çocuk annesi Fatma Öncel, hayvan sayısını ve çeşitliliğini artırarak işine devam ediyor. Şu anda 150 büyükbaş hayvan, 100’ün üzerinde keçi ve tavuğun bulunduğu çiftliğin sahibi olan Öncel, binin üzerinde de kaz beslemeye başladı. Kazların tanesini 200 TL’den satan azimli kadın, “Yapamazsın diyenler oldu ama şimdi şaşkınlıkla bakıyorlar. Çocuklarımdan daha çok zaman ayırdım bu hayvanlara. Kadın isterse her şeyi yapar” dedi.
Muratpaşa ilçesinde yaşayan 42 yaşındaki 3 çocuk sahibi Fatma Öncel, 14 yıl önce eşine destek olmak için hayvancılık işine girmek istedi. Polis memuru eşinden olumlu yanıt alan Öncel, düğününden kalan 4 bileziğini dönemin parasıyla 2 bin 500 liraya satıp 2 bin 400 liraya inek, 100 liraya da hayvanını besleyecek yem aldı. İlk başlarda inek sütü satarak para kazanmaya başlayan Öncel, zamanla inek sayısını 20’ye kadar çıkardı. İneklerini beslemek için bir de tarla kiralayan Öncel, buraya ektiği mısır harmanıyla hayvanlarını beslemeye başladı. Daha sonra tavuk ile keçi de beslemeye başlayan azimli kadın, 14 senenin ardından 150 inek, yüzlerce keçi ve tavuk sahibi oldu. Öncel, 2 sene önce de 100’e yakın kaz ve kuluçka makinesi aldı. Geçen süre içerisinde Öncel, bini geçkin kazın sahibi oldu. Tek başına beslediği hayvanlarının çoğalmasıyla işçi de tutan Öncel, 20 dönümlük arazide 1 milyon liranın üzerinde servet sahibi oldu.
“Bu sene kaz işine de el attım”
Kurban Bayramı öncesinde kurbanlık satışları yaptığını ve şu anda 150’nin üzerinde büyükbaş hayvanının olduğunu ifade eden Öncel, “Küçükbaş hayvan sayım da 220-230 arasında. 4 bileziğimi satarak bir buzağı ve annesini aldım. Bakarak bu hale geldim. Bu işe 14 sene önce başladım. Yaz-kış demeden sürekli yapıyorum. 14 senedir her sene yirmişer tane büyükbaş sattım, küçükbaş hariç. Kazandığım parayı hayvanlara harcıyorum tekrar dişi hayvan alıyorum. Eksiltmiyorum hayvan sayımı, üzerine katıyorum. Sadece satmıyorum. Süt satıyorum, yumurta satıyorum. Bu sene kaz işine de el attım. Onun yumurtaları için kuluçka makinesi aldık. Yumurtaları koyduk. Şu an bine yakın kaz var. Kazları toptan satış yapacağım” dedi.
“Çocuklarımdan daha çok zaman ayırdım”
Hayvancılığın oldukça zor bir meslek olduğunu aktaran Öncel, “Hiç başından ayrılmıyorsunuz bu işin. Bir yere gidiyorsunuz aklınız burada kalıyor. Yaz-kış tatilimiz yok. Çocuklarımdan daha çok zaman ayırdım hayvanlara. Çocuklarım sabah okula gidip akşam geliyor ama hayvanlarımla 24 saat zaman geçiriyorum. Mutluyum, hayvancılığı seviyorum” diye konuştu.
“Yapamazsın diyenler oldu”
Bu işe girmeden önce kendisine ‘yapamaz’ diyenler olduğunu ancak azimle işini sürdürdüğünü de belirten Öncel, “Kadın başımla yürütüyorum burayı. ‘Yapamaz’ diyenler oldu. Polis eşisin sen yapamazsın dediler. Dışarıdan farklı gözüküyor ama değil. Şimdi herkes şaşkınlıkla bakıyor bana. Gurur duyuyorlar benimle. Kadınlar yapamaz edemez demesinler. Türkiye’ye hayvancılık biterse her şey biter. Sadece para olarak görmesinler. Kadın isterse her şeyi yapar” ifadelerini kullandı.
Kazların tanesini 200 TL’ye satıyor
Öncel, son olarak girdiği kaz işinden de gelir elde etmek istediğini ifade ederek, “Sabah, öğle, akşam kazları beslemeye geliyorum. Beni tanıyorlar. Binin üzerinde kazım var. Dişileri bırakıp erkekleri satıyorum. Ortalama 3 kilo geliyor erkekler. Tanesini 180-200 TL arasında satıyorum. 70 tane anaç kaz almıştım, yumurtaları ile kendim ürettim bu kazları. Ortalama 2 sene içerisinde ürettim. 70 tane kazdan şu an bin tane kazım var. Her sene kazları çoğaltacağım” diye konuştu.
“Burada bir başarı var”
Öncel’in emekli polis memuru eşi Saadettin Öncel de, eşinin başarısından dolayı oldukça mutlu olduğunu dile getirdi. Öncel, “4 bilezik birkaç inek diye bazen soruyorlar. Fatma hanımın çiftliği, dişiyle, tırnağı ile 4 bileziği ile sermayesi az olarak gelmiş ve bugünleri görmüş. Büyük çiftliklerle kıyasladığınız zaman devede kulağız ama burada bir başarı var. Kadınlara destek olunursa başarılar devam eder” dedi.
Kaynak: İHA
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.
