Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Ülkemizde içme suyu temini konusundaki en büyük sorunlardan biri kayıp kaçak oranının yüksekliğidir. Belediyelerimizin su kayıp kaçak oranını şu anki yüzde 38 seviyesinden yüzde 25’e düşürülmesi için çalışmalar devam ediyor. Mahalli idarelerimizin yeni su kaynağı araştırmadan daha ziyade öncelikle mevcut şebekedeki su kayıpları azaltmaları gerekiyor” dedi.
Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından organize edilen ve Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen “Suyun Gücü Milletle Buluşuyor Toplu Açılış Töreni”ne katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara başta olmak üzere Çankırı ve Kırıkkale’de açılışı yapılan projeler hakkın bilgi verdi.
Erdoğan, iklim değişikliği ve kuraklık nedeniyle önemi giderek artan depolama alanlarına ilaveten yeraltı barajları yaptıklarını, bu sayının 2023 yılına kadar 150’ye yükseltileceğini söyledi.,
“Suyumuzu korumakla vatanımızı korumak arasında mahiyet itibariyle hiçbir fark görmüyoruz”
Yürüttükleri çalışmalarla hem su israfını önlemeye hem su kirliliğinin önüne geçmeye hem de mevcut kaynaklardan azami derece istifade etmeye çalıştıklarının altını çizen Erdoğan, “Zira tüm dünyada olduğu gibi bizim de iklim değişikliği ve kuraklık sebebiyle su kaynaklarımız giderek azalıyor. Suyu açık kanalet sistemleri ile kullanmanın yanlış olduğu inancındayız. Zira açık kanalet sisteminde yüzde 60-70’lere varan buharlaşmanın suyu ne derece israfa yönelik hale getirdiğini görüyoruz. Bundan sonraki süreçte daha çok açık kanalet değil kapalı sistemle suyu kullanmanın gayreti içinde olacağız ve yatırımlarımızı buna yönelik yapacağız. Sosyal ve ekonomik gelişmeye bağlı olarak kişi başına içme ve kullanma suyu ihtiyacı günden güne artıyor. Dahası su kaynaklarına ziraat, endüstri ve evsel atıkların karışmasıyla birlikte sularımız her geçen gün kirleniyor. Dünya genelinde 2025 yılına kadar su kıtlığı yüzünden 700 milyon insanın göç etmek zorunda kalacağı ifade ediyor. Su kaynaklarının azalması bizim gibi kişi başına kullanılabilir su bakımından su stresi çeken bir ülke için çok ciddi riskler içermektedir. Türkiye’nin her geçen gün daha da kötüleşen bu tablo karşısında gereken adımları şimdiden atması şarttır. Suyumuzu korumakla vatanımızı korumak arasında mahiyet itibariyle hiçbir fark görmüyoruz. Son 19 yılda ülkemizin su ve gıda güvenliğini garanti altına alacak pek çok önemli projeyi hayata geçirdik. Şehirlerimiz içme suyu sıkıntısı yaşamasın diye 81 il içme suyu eylem planı hazırladık. Bu eylem planı ile illerimizin 2040, 250 ve hatta 2071 yıllarına kadar içme suyu ihtiyacını planlamış durumdayız. Burada önemli bir hususu vurgulamakta fayda görüyorum, ülkemizde içme suyu temini konusundaki en büyük sorunlardan biri kayıp kaçak oranının yüksekliğidir. Belediyelerimizin su kayıp kaçak oranını şu anki yüzde 38 seviyesinden yüzde 25’e düşürülmesi için çalışmalar devam ediyor. Mahalli idarelerimizin yeni su kaynağı araştırmadan daha ziyade öncelikle mevcut şebekedeki su kayıpları azaltmaları gerekiyor. Bu konuda tüm belediyelerimizin gereken hassasiyeti göstereceğini inanıyorum” ifadelerini kullandı.
Siirt’te fıstık bahçede yandı, çiftçiler dertli